Tasarım Odaklı Düşünme

Tasarım odaklı düşünme, sunulan ürün ya da hizmet vb. kapsamında bir soruna çözüm getirirken kullanıcıları anlamayı, varsayımlara meydan okumayı, sorunları yeniden  anlamayı ve yeni yollar denemeyi içeren bir düşünme modelidir. Tasarım odaklı düşünme (design thinking) hangi işi yapıyor ya da hangi sorunu çözüyor olursanız olun, yenilikçi ve yaratıcı fikirlere ulaşmanızı sağlayacaktır.

Sunulan ürün ya da hizmetler için her ne tasarlanıyorsa öncelikle fayda sağlamayı ve hitap etmeyi hedeflediğimiz kişi ve kullanıcıların deneyimi göz önünde bulundurulmalıdır. Çözüm odaklı bir yaklaşımla çözüme giden yolda birbirinden farklı yollar denenerek en iyi olana karar verilmelidir.

Tasarım Odaklı Düşünmenin Önemi

Karşılaştığımız ve bilinçli bir şekilde üzerine eğildiğimiz her sorun, daha büyük bir sorunu önlemek için iyi bir fırsattır. Böyle durumlarda tasarım odaklı düşünmenin faydası daha da ön plana çıkacaktır. Söz konusu problem için farklı çözümler üretmiş olmamız, daha büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kalma ihtimaline engel olduğumuz anlamına gelir. 

Tasarım odaklı düşünmenin bir diğer önemi ise ürünü/düşünceyi daha da ileriye taşımak ve geliştirebilmektir. Bu yaklaşımı sadece sorunlarla karşılaştığımızda değil; üretim aşamalarında, insan ilişkilerinde ve tüm süreçlerde kullanabiliriz. Böylece ihtiyaçları geliştirebilir ve var olanı da ortaya çıkarabiliriz.

Tasarım Odaklı Düşünmenin Aşamaları Nelerdir ve Nasıl Uygulanır?

1. Empati Kurma: Tasarım odaklı düşünme sürecinin ilk aşaması, kullanıcı araştırması ile sorunu anlamak için sorunu yaşayan kişilerin durumunu empati kurarak değerlendirmekten geçer. Tasarım odaklı düşünmede empati, dünya hakkındaki kendi varsayımlarımızı bir kenara bırakarak çevremizi dikkate almamıza, gözlem ve etkileşim gibi temel adımlarla problem ve ihtiyaçları somutlaştırabilmemize yardımcı olacaktır.

2. Problemi Tanımlama: Bu aşamada empati sürecinde elde ettiğimiz bilgileri derler ve sentezleriz. Bunun sonucunda çözümlenmesi gereken problemi bulmuş oluruz. Sorun bildirimini insan merkezli bir şekilde tanımlamaya dikkat etmemiz gerektiğini de unutmayalım.

3. Fikir Üretme: Empati kurduk ve sorunu tanımladık, öyleyse şimdi sırada fikir üretmek var! Bu noktada yalnızca öneri sunmak yerine çözümün bir parçası olmak ve direkt olarak katkıda bulunmak önemlidir. 

4. Prototipleme: Sorunun çözümü için gerekli fikirleri de elde ettiğimize göre, artık bu fikirlerin denenmesi gerekir. Fikirlerin denenebilmesi için ürün, hizmet ya da uygulamanın “taslak” hali oluşturulmalıdır. Bir prototip, kullanıcının etkileşime girebileceği herhangi bir şey olabilir. Örneğin, fikir aşamasında olan logonun kağıda taslak olarak çizilmiş hali bir prototip sayılabilir.

5. Test Etme ve Değerlendirme: Son aşamaya geldiğimizde artık uygulama/ürün test edilir. Ardından geri bildirimler alınır, iyileştirme yapılması gereken konular değerlendirilir.